İstanbul'da Gezilecek Yerler, Mutlaka Görülmesi Gereken 20 Yer

1- Ayasofya

1- Ayasofya

İstanbul’da gezilecek yerler listesinin ilk sırasına koyabileceğimiz çok sayıda yer var ve seçim yapmak çok zor ama Ayasofya da ilk sıralarda olmayı hak ediyor. Doğu Roma İmparatoru Konstantios’un 360 yılında inşa ettirdiği Ayasofya, dünyanın en eski katedrallerinden biri.

O dönemlerde Megale Ekklesia adıyla anıldığı bilinen Ayasofya, günümüzdeki görünümüne en yakın halini İmparator Justinianos’un görevlendirdiği Trallesli Anthemios ve Miletoslu İsidoros’un çalışmaları sonunda kazanmış. İki mimarın çalışmalarıyla 5 yıl 10 ayda yapımı tamamlanan Ayasofya, o zamanın diğer yapılarına kıyasla dünyanın en kısa sürede inşa edilen katedrali olmuş.

5. yüzyılda yapıya Hagia Sophia adı verilmiş ve 1453’te İstanbul fethedilene kadar bu adı taşımış. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u aldıktan sonra Ayasofya’nın cami olmasını emretmiş ve yapının minareleri Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş. 1935 yılında müze olan Ayasofya, 2020 yılında ise tekrar ibadete açıldı. Ayasofya Müzesi’ni gezmek istersen Pazartesi günleri dışında yazın 09:00-19:00, kışın ise 09:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin.

2- Topkapı Sarayı

2- Topkapı Sarayı

İstanbul’un en turistik bölgesi olan Tarihi Yarımada’da bulunan Topkapı Sarayı, İstanbul’da gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında olmalı elbette. Fatih semtine bağlı Sarayburnu’nda bulunan Topkapı Sarayı, İstanbul fethedildikten sonra inşa edilmiş ve 400 yıl süreyle Osmanlı İmparatorluğu’nun idare merkezi olarak hizmet vermiş.

Osmanlı Dönemi’nin ihtişamlı tarihine tanıklık eden sarayda entrikalar ve hüzünlü zamanlar da yaşanmış. 3 Nisan 1924’te müze haline getirilen Topkapı Sarayı, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk müzesi. 300.000 metrekarelik bir alanı kapladığı ve yaklaşık 300.000 tane arşiv belgesine ev sahipliği yaptığı için dünyada bulunan saray müzelerinin en büyüklerinden biri.

Müzeyi gezmeye gittiğinde Harem bölümü, Hırka-ı Saadet Dairesi, Has Oda, Babü’s Saade ve Köşkler Bahçesi’ni görebilirsin. Ayrıca padişahların portrelerine, kıyafetlerine ve silahlarına ev sahipliği yapan İstanbul Kitaplığı’nı da mutlaka ziyaret etmelisin. Sarayı Salı günleri dışında hafta için 10:00 ile 17:30, hafta sonu ise 10:30 ile 17:30 arasında gezebilirsin.

Konum Linki

3- Sultanahmet Meydanı

3- Sultanahmet Meydanı

Sultanahmet Meydanı, İstanbul’da yapılan turistik gezilerin başlangıç noktası. Aynı zamanda turistik Sultanahmet otelleri de bu meydanın çevresinde konumlanıyor. Roma İmparatorluğu’nun bölgede hüküm sürdüğü yıllarda hipodrom olarak kullanılan meydan, Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyetindeyken de hipodrommuş. Bu yüzden At Meydanı olarak bilinirmiş.

O dönemlerde yerli halk, hep bu meydanda toplanıp eğlenirmiş. Günümüzde kalıntıları hala görülebilen Obelisk, Yılanlı Sütun ve Örme Dikilitaş gibi dikilitaşlar hipodromu ikiye bölmek için kullanılırmış. Şimdilerde ise Sultanahmet Meydanı’nda çekilen fotoğrafların en önemli öğeleri arasındalar.

Meydan günümüzdeki adını, İstanbul’da gezilecek yerler deyince ilk akla gelen camilerden olan Sultanahmet Camii 1616 yılında yapıldıktan sonra almış. Meydanı gördükten sonra camiyi de mutlaka gezmelisin. Camiden sonra ise gezine Ayasofya, Topkapı Sarayı, İbrahim Paşa Sarayı, Alman Çeşmesi ve Aya İrini Kilisesi gibi gezilecek yerlerle devam etmelisin. Tabii ki burada meşhur Sultanahmet köftesinin de tadına bakman gerek. Bu köfteden yemeden dönersen İstanbul’a gelmiş sayılmazsın.

Konum Linki

4- Sultanahmet Camii

4- Sultanahmet Camii

İstanbul’un en meşhur camisi olan Sultanahmet Camii, sadece yerli turistler arasında değil yabancı turistler arasında da oldukça ünlü. Yabancı turistler camiyi Mavi Camii anlamına gelen Blue Mosque adıyla tanıyorlar. Bunun en önemli nedeni ise caminin içinin 21 bin 43 tane İznik çinisiyle döşenmesi ve masmavi bir görüntüye sahip olması.

Sultan I. Ahmet’in emri üzerine 17. yüzyılda Mimar Sinan’ın öğrencilerinden olan Sedefkar Mehmet Ağa tarafından inşa edilen cami, Ayasofya’nın tam karşısında konumlanıyor. Sultanahmet Camii’nin 16 tane şerefesi bulunuyor ve bu 16 şerefe, Sultan I. Ahmet’in Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. hükümdarı oluşunu simgeliyor. 43 metre yükseklikteki kubbesinin çapı ise 23,5 metre. Tüm bunlar ve caminin külliyesi bir araya geldiğinde Sultanahmet Camii, İstanbul’da bulunan en büyük yapılar arasında yer alıyor. Cami ibadete açık olduğu için Cuma günleri ve dini bayramlarda çok kalabalık olabiliyor. Bu nedenle camiyi mimari açıdan görmek için gezmeye gittiğinde daha sakin olabilecek günleri tercih edebilirsin. 

Konum Linki

5- Yerebatan Sarnıcı

5- Yerebatan Sarnıcı

Bizans İmparatorluğu döneminden İstanbul’da kalan en değerli yapılardan Yerebatan Sarnıcı. 532 yılında İmparator Justinianus’un emri üzerine inşa edilen sarnıç, o yıllarda sarayın ve halkın su ihtiyacı için kullanılırmış. Hatta İstanbul’un fethinden sonra da bir süre boyunca su kaynağı olarak kullanımı devam etmiş.

Geçmişte sarnıç üzerinde Stoa Bazilikası bulunduğu için Bazilika Sarnıcı ve suyun içinden çıkan sütunlar yüzünden Yerebatan Sarayı olarak da bilinirmiş. 140 metre uzunlukta ve 70 metre genişlikte olan Yerebatan Sarnıcı’ndaki en gizemli eser ise Medusa Başı. Sarnıcın kuzeybatısındaki konumlanan iki sütunun altında bulunan heykel, Roma Dönemi’nin en önemli eserlerinden biri ama buraya nasıl geldiği bilinmiyor.

Yerebatan Sarnıcı, turistik güzelliğinin yanında kültürel anlamda da önemli bir yer. Burada yerli ve yabancı sanatçıların konserleri ve resitalleri düzenleniyor. Özellikle bu konserler esnasında yapılan ışıklandırma düzenlemeleri ile etkinlikler çok etkileyici hale geliyor.

Yerebatan Sarnıcı’nı haftanın tüm günleri ziyaret edebilirsin. Kışın 09:00-17:30, yazın 09:00-18:30 saatleri arasında 15 TL giriş ücreti ödeyerek gezebilirsin. MüzeKart burada geçerli değil ama öğrenci ya da öğretmensen giriş ücreti sadece 5 TL. Yabancıların ise 30 TL ücret ödemesi gerekiyor.

Konum Linki

6- Kapalı Çarşı (Grand Bazaar)

6- Kapalı Çarşı (Grand Bazaar)

İstanbul’da gezilecek yerler arasında Türkiye’nin tüm dokularını bir arada bulabileceğin yer Kapalı Çarşı. Beyazıt’ta bulunan çarşı, yabancı turistler tarafından Grand Bazaar olarak tanınıyor. Kapalı Çarşı Fatih Sultan Mehmet’in padişah olduğu yıllarda inşa edilmiş ve yaklaşık 550 yıldır varlığını sağlam bir şekilde sürdürüyor.

İlk açıldığında Osmanlı İmparatorluğu’nun gelirini artırmak amacını taşıyan çarşı, zaman içerisinde büyümüş ve bölgedeki en önemli ticaret merkezi haline gelmiş. Dünyadaki en eski alışveriş merkezi olan Kapalı Çarşı, 45.000 metrekarelik bir alana kurulu olmasıyla aynı zamanda dünyanın en büyük alışveriş merkezlerinden. Kapalı Çarşı’nın adı Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de geçiyor. Bunun dışında başka seyahat kitaplarında da büyüklüğünden ve içindeki dükkanlardan bahsedilmiş.

Neredeyse 4000 tane dükkana ev sahipliği yapan Kapalı Çarşı, kuyumcularıyla ünlü. Kuyumcularının yanında baharatlar, halılar, kilimler ve kumaşlar da bulunuyor. Kapalı Çarşı’dan hiçbir şey almayacak olsan bile dükkanlar arasında mutlaka gezinmelisin çünkü eski İstanbul’un o nostaljik atmosferini hissetmeden geri dönmek olmaz.

Konum Linki

7- Galata Kulesi

7- Galata Kulesi

İstanbul’un siluetini oluşturan yapılardan biri olan Galata Kulesi, o kadar çok turist ağırlıyor ki her daim önünde upuzun kuyruklar oluşuyor. Dünyadaki en eski kuleler arasında yer alan Galata Kulesi, Bizans İmparatoru Justinianos’un isteğiyle 500’lü yıllarda inşa edilmiş.

Günümüzdeki görünümünü ise 1340’lı yıllarda kazanmış. Yangın ve depremler yüzünden harap olan kulenin en son onarımı 1967 yılında yapılmış. En tepesine çıktığında harika bir İstanbul manzarası sunan kuleye yaz aylarında 10:00-22:00, kış aylarında 10:00-19:00 saatleri arasında girebilirsin. Kuleyi girmek için ödemen gereken ücret ise 30 TL.

Konum Linki

8- Kız Kulesi

8- Kız Kulesi

İstanbul siluetini oluşturan bir diğer yapı ise Kız Kulesi. İstanbul’un en romantik adreslerinden biri olan kule, Üsküdar ilçesinin Salacak açıklarında konumlanıyor. Kız Kulesi’nin tam olarak ne zaman inşa edildiğine dair net bir kaynak bulunmuyor ama bazı kaynaklarda milattan önce 341 yılında yapılaşma sürecinin başladığı söyleniyor.

Birçok farklı efsaneye konu olan Kız Kulesi, geçmiş zamanlarda Damalis ve Leandros isimleri ile de anılmış. Damalis, Atina Kralı Kharis’in karısının adından gelen bir isimmiş. Damalis öldüğünde bu sahillerde gömüldüğü için kuleye bu isim verilmiş. Bizans İmparatorluğu yıllarında ise küçük kale anlamındaki Arcla ismiyle de tanınmış. İstanbul fethedildikten sonra adada bulunan kule yıkılmış ve yerine ahşap bir kule yaptırılmış. Ahşap olması yüzünden yangına dayanamayan kule 1725 yılında yeniden inşa edilmiş.

Tarih boyunca gemilerden vergi toplama, savunma, karantina hastanesi, radyo istasyonu gibi amaçlarla kullanılan Kız Kulesi, günümüzde romantik yemekler ve evlilik teklifleri için ilk akla gelen yerlerden biri. Kule günümüzde hem müze hem de restoran olarak ziyaret ediliyor. Salacak’tan 15 dakikada bir kalkan teknelere binerek Kız Kulesi’ne kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

9- Taksim Meydanı

9- Taksim Meydanı

Sultanahmet Meydanı’ndan sonra İstanbul denilince akla Taksim Meydanı geliyor. Şehrin en hareketli noktalarından biri olan Taksim Meydanı daire şeklinde ve hemen ortasında Cumhuriyet Anıtı bulunuyor. 1928 yılında yapılan bu anıtın bir tarafı Kurtuluş Savaşı, diğer tarafı ise Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra Türkiye’yi anlatıyor. Savaşın anlatıldığı tarafta Atatürk, askerlerinin yanındayken diğer tarafta İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ın yanında sivil kıyafetleriyle duruyor.

Günün her saati canlı olan meydanda kutlamalar da düzenleniyor. Özellikle yeni yılın gelişini kutladığımız ilk dakikalarda Taksim Meydanı aşırı derecede kalabalık oluyor. Tabii meydan yıllar içinde çok fazla değişikliğe uğradı. Hatta önümüzdeki yıllarda da meydanda yeni düzenlemeler yapılacak ama ne kadar değişirse değişsin Taksim, her zaman İstanbul’a gelenlerin ilk geldiği yerlerden biri olarak kalıyor. Hatta birçok gezilecek noktaya yakınlığı sebebiyle Taksim otelleri, en çok tercih edilen konaklama seçenekleri oluyor.

Konum Linki

10- İstiklal Caddesi

10- İstiklal Caddesi

İstanbul’da gezilecek yerler arasında en popüler ve en ikonik olan yer, İstiklal Caddesi. İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Beyoğlu’nda konumlanan cadde, Taksim Meydanı’nda başlıyor ve tünelde son buluyor.

İstiklal Caddesi, modern görünümünü 19. yüzyılda kazanmış. Sultan Abdülaziz’in hüküm sürdüğü yıllarda Paris’in meşhur sokaklarına benzerliğiyle dikkatleri üzerine toplayan caddeye “Grande Rue de Pera”, “Büyük Cadde” ve “Cadde-i Kebir” gibi isimler verilmiş. İstiklal Caddesi adını ise 20. yüzyılda Cumhuriyet’in ilanının ardından almış.

Üzerinde konumlanan sinemalar, kültürel etkinlik alanları, sanat galerileri ve otellerle en görkemli yıllarını 20. yüzyılda yaşamış. Günümüzde her gün ve her saat canlı olan İstiklal Caddesi’nde gezerken Suriye Pasajı, Galatasaray Lisesi, Yapı Kredi Kültür Merkezi, Madame Tussauds İstanbul ve eski Emek Sineması’nı görebilirsin.

Konum Linki

11- Süleymaniye Camii

11- Süleymaniye Camii

Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olan Süleymaniye Camii, İstanbul’da gezilecek yerler arasında en hayranlık uyandıranlardan biri. Beyazıt ilçesinde bulunan camii, adından da anlaşılabileceği üzeri Osmanlı’nın ünü dünyalara ulaşan padişahı Muhteşem Süleyman’ın emriyle inşa edilmiş.

1551-1557 yılları arasında inşası tamamlanan caminin her bir detayı ince düşünülmüş ve çok iyi hesaplanmış. Mimar Sinan, haftalar boyu boş küpleri kullanarak akustiği en iyi şekilde ayarlamak için denemeler yapmış. Yağ kandillerinden çıkan isleri mürekkep üretiminde kullanmak için fikirler geliştirmiş. Camide böcek ve akrep istilası yaşanmaması için de devekuşu yumurtası kullanmış.

Süleymaniye Camii’nin konumlandığı Süleymaniye Külliyesi oldukça geniş bir alana yayılmış. 15 bölümü olan külliye; medreseler, hazire, hastane, kütüphane, hamam, sıbyan mektebi gibi alanlara da sahip. Külliyede ayrıca Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan türbeleri de bulunuyor.

Konum Linki

12- Eyüp Sultan Camii

12- Eyüp Sultan Camii

İstanbul’da en çok turist çeken camilerden biri olan Eyüp Sultan Camii, Haliç’te bulunuyor. Caminin yer aldığı konumunun, Hz. Muhammed’in bayraktarları arasındaki en önemli kişi olan Ebu Eyyub el-Ensari’nin İstanbul’un 7. yüzyıldaki kuşatması esnasında şehit düştüğü nokta olduğu düşünülüyor.  Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten 5 yıl sonra bu değerli kişiliğin anısına bir cami inşa edilmesini emrediyor.

Caminin inşasından sonra Osmanlı padişahları, kılıç kuşanma merasimleri için burayı tercih ediyor. Eyüp Sultan Camisi ve Eyüp Sultan Türbesi o kadar değerli yerler olarak kabul ediliyor ki her yıl binlerce yerli turist dua etmek için geliyor. Hatta öyle ki bahçedeki ağaçların bile ibadet edildiğine dair bir inanış mevcut. Özellikle Ramazan ayı, dini bayramlar ve kandil günlerinde insanlar türbeye gelip adak adıyorlar ve dua ediyorlar. Caminin avlusu, kısmet çeşmeleri de popüler noktalar arasında.

Konum Linki

13- Mısır Çarşısı

13- Mısır Çarşısı

Kapalı Çarşı’dan sonra o eski İstanbul atmosferini en iyi yansıtan yer, Mısır Çarşısı. 17. yüzyılda inşa edildiği zaman Osmanlı Devleti’nde ticaretin kalbinin attığı noktalardan biriymiş. Yeni Camii’nin bir parçası gibi inşa edildiği için ilk yıllarda ismine Yeni Çarşı ve Valide Çarşısı da denirmiş. Sonraları Mısır’dan gelen baharatlar ve çayların satışıyla birlikte bugünkü adı verilmiş.

Eminönü’nde, yani İstanbul’un en hareketli noktalarından birinde konumlandığı için ulaşımı çok kolay. Mısır Çarşısı, zaten İstanbul turlarının olmazsa olması ama İstanbul’da yaşayan insanların çoğu da Mısır Çarşısı’na alışveriş amacıyla mutlaka uğruyorlar. Eğer sen de İstanbul’da yaşıyorsan ve bir turist gibi alışveriş yapmak istiyorsan doğruca Mısır Çarşısı’na! “Yok ben İstanbul’a gidip gezilecek yerlerini görmek istiyorum” diyorsan hemen bir İstanbul uçak bileti alarak planlara başla.

Konum Linki

14- Dolmabahçe Sarayı

14- Dolmabahçe Sarayı

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu bu sarayın hepimizin kalbindeki yeri büyük. Bu nedenle de Dolmabahçe Sarayı, İstanbul’da gezilecek yerler listesinin belki de en duygusal maddelerinden biri.

Dolmabahçe Sarayı, 1856 yılında Sultan Abdülmecit’in emretmesi üzerine inşa edilmiş. Abdülmecit, bu sarayın Avrupai bir tarza sahip olmasını ve sadece güzelliklerden oluşmasını istemiş. 285 tane oda, 26 adet salon, 6 hamam ve 68 tuvaletin bulunduğu sarayın yapımı padişaha oldukça pahalıya olmuş ve padişah o kadar özenerek yaptırdığı İstanbul’un 3. en büyük sarayında sadece 5 yıl oturabilmiş. Abdülmecit’ten sonra gelen padişahlar tarafından da farklı şekillerde kullanılan saray, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman da yeni devletin modern yüzü olarak hizmet etmiş.

10 Kasım 1938’de Mustafa Kemal Atatürk 71 numaralı odada son nefesini verdi. Günümüzde Dolmabahçe Sarayı’na gittiğinde bu odayı ve Atatürk’e ait kişisel eşyaları görebilirsin. Pazartesi günleri kapalı olan saray hafta içi 10:00-17:30, hafta sonu da 10:30-17:30 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.

Konum Linki

15- İstanbul Boğazı

15- İstanbul Boğazı

İstanbul denilince ilk akla gelen yerlerden biri İstanbul Boğazı. İstanbul’a tüm o güzelliğini katan yer bile diyebiliriz hatta. Marmara Denizi ve Karadeniz’in birleştiği nokta olan İstanbul Boğazı’nı düz bir çizgi haline getirirsek 32 kilometre uzunluğa sahip oluyor.

Anadolu Hisarı ve Rumeli Hisarı arasında uzanan İstanbul Boğazı’nda turlamak istersen Şehir Hatları tarafından gidiş-dönüş düzenlenen boğaz turlarına katılabilirsin. Uzun ve kısa olmak üzere iki çeşit tur düzenlendiğini de belirtelim. Ayrıca tek yön olarak da boğaz turu seferleri yapılıyor. Hatta boğazın akşam saatlerinde güzelliğini de görebilmemiz için mehtap turları da düzenliyorlar.

Boğazı uzaktan izlemek istersen Büyükada, Heybeliada ya da Kınalıada’ya gidip seyir keyfi yaşayabilirsin. Ayrıca boğaz manzaralı restoranlarda manzaranın güzelliğini seyrederek yemek yiyebilirsin.

16- Eminönü

16- Eminönü

İstanbul atmosferini en iyi şekilde deneyimleyebileceğin yere geldi sıra. Eminönü, şehrin en meşhur semtlerinden biri. Her daim bir koşuşturmaca, her daim bir turist kalabalığı görebileceğin Eminönü, Rüstem Paşa Camii ve Süleymaniye Camisi tarafından çevreleniyor. Tarihi Yarımada sınırları içerisinde bulunan semt, İstanbul’da gezilecek yerler listemize eklediğimiz birçok yere de ev sahipliği yapıyor. Yani bu semte ister istemez yolun düşüyor.

Eminönü’ne geldiğinde mutlaka yapman gereken bazı şeyler de var tabii. İlk olarak Haliç Köprüsü üzerinde sıralanmış restoranların taburelerinde oturup balık ekmek yemeden asla dönmemelisin. Eğer yemezsen İstanbul’a gelmiş sayılmazsın. Aynı zamanda Haliç’te durup manzarayı izlerken martılar için simit alıp onları beslemelisin. Bir İstanbul klasiğini daha yerine getirdikten sonra Eminönü’nde aradığın her şeyi bulabileceğin dükkanlarda alışverişe çıkabilirsin. Özellikle düğün, nişan gibi özel gün ya da gecelerde lazım olabilecek aklına gelen her şey Eminönü’nde satılıyor.

Konum Linki

17- Gülhane Parkı

17- Gülhane Parkı

Nazım Hikmet’in Ceviz Ağacı şiirinden tanıdığımız Gülhane Parkı’na girdiğin andan itibaren Cem Karaca’nın şiirden bestelediği şarkıyı mırıldanmaya başlayacaksın. Geçmişte Topkapı Sarayı’nın arka bahçesi olarak kullanılan park, padişahları ağırlamış bir alan yani anlayacağın. 

Türkiye’deki en temiz parklardan biri olan Gülhane Parkı’nın böyle kalmaya devam etmesi için temizliğine ve park düzenlemelerine ekstra özen gösteriliyor. Parkın içindeki çay bahçeleri, Tarihi Yarımada’yı karış karış gezdikten sonra bir ağacın altında serinlemek isteyenlerin uğrak noktası.

Konum Linki

18- Aya İrini Kilisesi

18- Aya İrini Kilisesi

İstanbul’da gezilecek yerler arasında Bizans İmparatorluğu’ndan kalan birçok yer bulunuyor ama Aya İrini Kilisesi, Bizanslıların İstanbul’da inşa ettiği ilk kilise. İstanbul fethedildikten sonra kilise camiye çevrilmeden kalmış ve 19. yüzyılda müze olmasına karar verilmiş. Müze-i Hümayun ya da İmparatorluk Müzesi olarak adlandırılan kilise, Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan ilk müze olmuş.

Daha sonraları Askeri Müze olarak kullanılan kilise, 1973 yılından beri İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın bünyesinde bulunuyor. Bu nedenle de İKSV’nin düzenlediği birçok farklı kültür sanat etkinliği burada gerçekleşiyor. Özellikle bu etkinliklerin yapıldığı zamanlarda gidersen daha da keyifli zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

19- Rumeli Hisarı

19- Rumeli Hisarı

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetmeden önce Bizans İmparatorluğu’nun olası yardım kanallarını kapatmak istemiş. 1452 yılında Karadeniz üzerinden Bizans’a gelebilecek yardım gemileri olabileceğini düşünmüş ve Rumeli Hisarı’nı yaptırmış. Mart ayında başlayan inşaatta 300 usta ve 800 işçi bir arada çalışmış.

3 adet kulesi olan hisar, tam olarak Boğaz’ın iki yakasının birbirine en yakın olduğu noktada, Anadolu Hisarı’nın tam karşısında bulunuyor. Bu nedenle Boğazkesen olarak da anılmış. İstanbul’un fethi için oynadığı kritik rolden sonra Rumeli Hisarı’nın pek de bir önemi kalmamış ve unutulmuş. Günümüzde müze olarak gezilebilen Rumeli Hisarı’nda fetih esnasında kullanılmış toplar ve gülleler sergileniyor. Aynı zamanda burada açık hava konserleri de düzenleniyor. Muhteşem İstanbul manzarası karşısında sevdiğin sanatçıların şarkılarını dinlemek de çok keyifli oluyor.

Konum Linki

20- Ahrida Sinagogu

20- Ahrida Sinagogu

1400’lü yıllarda İspanya ve Makedonya’da yaşayan Yahudiler, İstanbul’a göç etmişler ve Balat’a taşınmışlar. Burada büyük bir Yahudi topluluğu kurulmuş ve Ahrida Sinagogu açılmış. Bu sinagog, İstanbul’un en eski ve en büyük sinagogu.

Açıldığı günden beri ibadete açık olan Ahrida Sinagogu’nun içinde teva olarak adlandırılan bir dua kürsüsü bulunuyor. Bu kürsünün şekli de bir gemiye benzetiliyor. Gemi şeklinde yapılmasının sebebi olarak da Nuh’un Gemisi ve İspanya’dan topraklarımıza yaşamaya gelenleri taşıyan gemileri anımsatması olduğu düşünülüyor.

Konum Linki

Whatsapp Destek

7/24 Online

Merhaba

Size nasıl yardımcı olabilirim?